Türkiye sinemasının Yeşilçam dönemi, hem toplumsal hem de kültürel açıdan büyük bir dönüşümün yaşandığı bir dönemdir. Ancak bu dönemin arka planında, sinemanın sadece eğlence değil, aynı zamanda ideolojik bir araç olarak da kullanıldığı bir gerçek vardır. Siyonizmin, Türkiye'deki sinema sektörüne sızması ve bu sektörde İslam'ın olumsuz gösterilmesi, Batı kültürünün övülmesi gibi amaçlarla etkide bulunması, dikkat çeken bir gerçektir.
İslam'ın Kötülenmesi ve Batı Kültürünün Özendirilmesi
Yeşilçam filmlerinde İslam'ın ve Müslümanların nasıl temsil edildiği, sinema tarihimizin önemli bir tartışma konusu olmuştur. Bu dönemde çekilen birçok filmde, İslam dini ya da dini değerler ya karikatürize edilmiş ya da tamamen negatif bir çerçevede sunulmuştur. Bu durum, bilinçli bir propaganda çabasının parçası olarak değerlendirilmelidir.
Özellikle Batı'nın yaşam tarzı, Yeşilçam filmlerinde cazip ve özendirici bir şekilde sunulmuştur. Batı'daki alkol tüketimi, eğlence hayatı, serbest cinsel ilişki gibi değerler, "modern" ve "çağdaş" bir yaşamın simgesi olarak tanıtılmıştır. Buna karşın, İslam’ın temsil ettiği değerler, geri kalmışlık ve cahillikle özdeşleştirilmiştir. Bu durum, izleyici kitlesine Batı'nın yaşam tarzının üstün olduğu mesajını vermeyi amaçlamıştır.
Kemal Sunal ve 'İnek Şaban' Tiplemesi: Bir İsim Değişimi
Yeşilçam sinemasının en tanınmış karakterlerinden biri olan 'İnek Şaban', Kemal Sunal'ın hayat verdiği unutulmaz bir tiplemedir. Ancak bu karakterin, Şaban ismine olan etkisi göz ardı edilmemelidir. İslam dininde mübarek kabul edilen Şaban ayı, bu tipleme ile birlikte alay konusu haline getirilmiştir. Kemal Sunal’ın 'İnek Şaban' tiplemesi ile birlikte, Şaban ismi halk arasında bir alay konusu olmuş ve insanlar bu ismi çocuklarına vermekten kaçınır hale gelmiştir. Bu durum, İslam'ın değerlerinin nasıl zayıflatıldığının bir örneği olarak karşımıza çıkar.
Sonuç
Yeşilçam sineması, Türkiye'nin toplumsal dönüşüm sürecinde önemli bir rol oynamıştır. Ancak bu süreçte, sinemanın ideolojik bir araç olarak kullanılması, topluma belirli değerlerin ve normların dayatılmasında etkili olmuştur. Siyonizmin, Yeşilçam sineması üzerindeki etkisi, İslam’ın olumsuz gösterilmesi ve Batı kültürünün özendirilmesi gibi sonuçlar doğurmuştur. Özellikle Kemal Sunal’ın 'İnek Şaban' tiplemesi ile İslam'ın mübarek aylarından biri olan Şaban isminin itibarsızlaştırılması, bu etkilerin somut bir örneğidir. Bu tür etkilerin farkında olmak, tarihsel ve kültürel bilincimizi korumak adına büyük önem taşımaktadır..
Comments